15.30 da ulaştığımız halde odamızın henüz hazır olmadığı söylenerek 45 dk bekletildik. 7 saattir araba kullanmıyorsanız bu sorun olmayabilir ama eğer öyleyse bir an önce ayağınızı uzatıp biraz dinlenmek istiyorsunuz. Alt katta Günebakan adında ironik bir şekilde içine gün doğmayan bir odada kaldık.Vasat bir oda olduğunu söylersem haksızlık etmiş olmam. Oda da pike yok, pek hijyenik görünmeyen battaniye vardi. Gece üşüyerek uyuduğumuz halde kullanmaya cesaret edemedik. Alt kattaki odalarin hepsi merdivenin de olduğu bir hole açıldığı için, bu ortak alanlarda olan her türlü sohbet, gürültü ve kahkaha aynen odanızın içinde duyuluyor. Çünkü oda kapılarının izolasyon ile alakasi yok. Bir de üst katimizdaki mutfaktan söz etmeli; uykunun en tatlı anında kahvaltı hazırlığı için yaptıkları gürültü ile malesef erkenden uyandık. Yani etrafta hep bir gürültü kirliliği var. Bişeyler düşüyor, masalar sürükleniyor, topuklu ayakkabılar vs vs. Neyse güzel bir duş alıp güne güzel başlayalım dedik. Duş alırken gider tıkalı olduğu için banyoyu su bastı. 3 parmak seviyesinde havuz gibi oldu malesef. Odamızdan telefonlarımızın interneti çekmediği için wi-fi ağına bağlanmak istedik ama odamızda çeken bir wifi ağı bile yoktu. Haliyle internetten uzak bir tatil oldu. Odanın çekmecelerini pek kullanan biri degilimdir ama gayri ihtiyari elim yatağın yanındaki komidinin çekmecesine kayiverdi. Sanırım bizden önce kalan misafirlerin tükettiği yarim paket cips, tur broşürleri ve kredi karti slipleri vardi.